ETLİK VETERİNER KONTROL MERKEZ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞU VE AŞI ÜRETİM TARİHÇESİ
Erdem Danyer, Özcan Yıldırım, Cevdet Yaralı
Veteriner Kontrol Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Etlik, Ankara
Özet:
Etlik Veteriner Kontrol Merkez Araştırma Enstitüsünün başlangıcı kabul edilen Sığır Vebası Serum Kurumu (Veba-i Bakari Seumu Dar-ül-istihzarı) Kurtuluş Savaşı sırasında Eskişehir'de faaliyet göstermekte iken savaş nedeni ile önce Ankara'ya daha sonra da Kırşehir ilimizin Bozkaya yöresine nakledilmiştir.
Kurumumuz Sakarya Savaşı'ndan sonra 1921 yılı Aralık ayında Ankara Seum Üretim Kurumu adıyla Etlik'te bulunan bugünkü yerine taşınmış ve sığır vebası serumu üretimine başlanmıştır.
1926 yılında sığır vebası salgını yaşanmıştır. Bacillus Calmette-Guérin (BCG) aşısı oral olarak uygulanmıştır (Çavuşoğlu 2014).
1927 yılında Pasteur Enstitüsü tarafından geliştirilen Anthrax aşısının üretimi ile Tavuk Difteri aşısı üretimine başlanmış ve yine aynı yıl ülke hayvancılığını tehdit eden hayvan hastalıklarının araştırılması ve Ruamın serolojik teşhisi gerçekleştirilmiştir.
1928 yılında Mallein ve Tüberkülin ile Tavuk Kolerası ve Tifüs hastalıklarına karşı aşı üretimine başlanılmıştır.
1929 yılında Bacillus Calmette-Guérin (BCG), Tetanos aşıları, Gurm aşılarının üretimi ve kuduz hastalığının teşhisi de gerçekleştirilmiştir. Yine aynı yıl böcek bilimi, şarapçılık ve bitki hastalıkları laboratuvarları da kurulmuştur.
1930 yılında zirai konularla ilgili çalışan laboratuvarlar ve Meteoroloji istasyonları Ziraat Okuluna devredilmiş ve kurum bünyesinde yeni bir yapılanmaya gidilmiştir. Bu yapılanma çerçevesinde Araştırma ve Uzman Laboratuvarı, Besin Kontrolü Laboratuvarı ve Zootekni Laboratuvarları kurulmuştur.
1949'dan sonra gelişme daha da büyük bir hız kazanmış. Bu yıl içerisinde Tavuk hastalıkları ve Parazitoloji laboratuvarları,
1951'de FAO Merkez Bruselloz laboratuvarı, 1953'te Kuduz ve Koyun çiçek, 1954'te Seroloji laboratuvarı açılmıştır. Daha sonra 1959'da Leptospira, 1963'te Araştırma, 1969'da Patoloji, Toksikoloji ve Viral Abortuslar laboratuvarları açılmıştır.
Gelişme evreleri sırasında bazı konuların çıkarılması gerekmiş ve bilimdeki gelişmelere ve konuların çeşitlenmesine uygun olarak Enstitümüzün gelişimi günümüze kadar devam etmiş olup, Enstitümüz halen 7 bölüm ve 21 laboratuvar halinde faaliyetlerini sürdürmektedir.
Kurumumuzda 2005 yılından beri uygulanmakta olan TS EN ISO/IEC 17025 standardı kapsamında Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) tarafından gerçekleştirilen gözetim ve kapsam genişletme denetimleri sonrasında toplam 70 konu ve 106 analitte akreditasyonu bulunmaktadır. ANT ETVAC Antraks Aşısı, Blue-T4 ETVAC Mavi Dil Aşısı, Pest-S ETVAC PPR Aşısı, Etlik Avian Tuberkulin PPD, Etlik Bovine Tuberkulin PPD, Etlik Johnin Tuberkulin PPD, Etlik İntradermik Sauton Mallein üreticisidir.
Anahtar Kelimeler: Aşı üretimi, Biyolojik ürün, Mavi dil, Antraks, Etlik
Giriş:
Ülkemizdeki ilk aşı çalışmaları 1700'lü yıllara kadar uzanmaktadır. Edirne'de aşıcı kadınlar tarafından, çiçek hastalığına yakalanmış kişilerin döküntülerindeki irinin, ceviz kabukları ya da incir yapraklarıyla toplanıp, çiçek çıkarmamış çocukların çizilen derisine aktarıldığı ve sonra yaranın gül yapraklarıyla kapatılmak suretiyle çiçek aşısı yapıldığı bildirilmiştir. O dönemde bu şekilde, variolasyon ile aşılanan kişilerde ölüm oranı %1 iken, aşılanmayanlarda bu oran %17 idi.
1717 tarihinde, İngiltere Büyükelçisi'nin eşi Lady Mary Montagu ülkesine yazdığı bir mektupta "İstanbul'da çiçek hastalığına karsı "aşı denilen bir şey" (varilasyon metoduyla aşılama) yapıldığını hayretle bildirmiştir. Bu mektup aşı yapımına ilişkin en eski belgedir (Sari 2001).
1801 yılında çiçek aşısı Jenner metoduyla İstanbul'da üretilmiştir.
1880 Giovanni Batte Violi "Etablissement vaccinogene" adında aşı enstitüsünü kurmuştur. (Sari 2001)
1885 dünyada ilk defa Osmanlı Devleti'nde çiçek aşısı uygulaması için kanun çıkarılmıştır.
1885 Temmuz'unda Fransa'da Jupille isimli bir çocuk, kuduz köpek tarafından ısırılır. Pasteur, laboratuvarında ürettiği anti-kuduz serumunu ikinci defa bu çobana uygular ve başarılı olur (Löwy 1995). Olay akademik çevreler tarafından duyulsa da tıp otoriteleri tarafından hiçbir destek gelmez. Fransa hükümetinden de destek alamayan Pasteur'e destek veren kişilerden biri Osmanlı padişahı II. Abdülhamit Han'dır.
II. Abdülhamit Han gelişmelere seyirci kalmayıp Pasteur'u çalışmalarını geliştirmek için İstanbul'a davet eder. Pasteur, ihtiyar olduğunu öne sürerek davete icabet edemez. Fakat II. Abdülhamit Han'ın, 'Sana üç adamımı göndersem eğitebilir misin?" ricasını 'Büyük bir şerefle!' diyerek kabul eder.
1886 yılında Mekteb-i Tıbbiye-i Askeriye-i Şâhâne (Askerî Tıp Mektebi)'nin açılması, dâhiliye kliniği şefi Zoeros Paşa, Veteriner Hekim Hüseyin Hüsnü Bey ve Hüseyin Remzi Bey'in kuduz aşısının üretilip uygulanması için Sultan II. Abdülhamid Han tarafından Louis Pasteur'un yanına eğitime gönderilmeleri Osmanlı Döneminde bakteriyolojik çalışmaların başlamasında önemli bir gelişme olmuştur.
Gitmeden önce II. Abdülhamit Han üç kişiyi yanına çağırarak "ilmiye ve askeriyede mümtaz kişilere" verilen devletin en yüksek liyakat madalyası olarak bilinen "Mecidiye Nişanı"nı Pasteur'e vermelerini söyler (Şekil 1).
Şekil 1. II. Abdülhamid Han tarafından Pasteur'e verilen 1. Dereceden Mecidiye Nişanı.
Ayrıca Pasteur'e Fransa'da insanların yararına bir 'Aşı Hayırhanesi' kurması için de 800 lira gönderir (O yıllarda o parayla İstanbul'un en gözde semti Bebek'te yaklaşık 160 orta halli ev alınabiliyordu). Daha sonra Robert KOCH ve Emil von BEHRING'e de "insanlığa yaptıkları hizmet" sebebiyle birer nişan verilmiştir.
1887'de yaklaşık yedi aylık eğitimden sonra, Zoeros Paşa'nın kliniğinde Darûl-Kelb Ameliyathanesi (Kuduz Tedavi Müessesesi) kurulur. Bu kurum dünyanın üçüncü, doğunun ilk kuduz enstitüsüdür. Kuduz aşısı, bulunduktan sadece üç yıl sonra bu kurumda üretilmiştir.
Şekil 2. Vet. Yarbay Hüseyin Hüsnü, Prof. Dr. Zoeros Paşa ve Dr. Albay Hüseyin Remzi.
1892 yılında İstanbul'da aşı üretimi yapmak üzere Bakteriyolojihane-i Şahane kurulmuştur.
1893 yılı Ağustos ayında İstanbul'da kolera salgını baş göstermiş ve Paris Tıp Fakültesi'nden Dr. Andre Chantemesse İstanbul'da üç ay görev yapmıştır.
1894 Mekteb-i Tıbbıye-i Şahane bahçesinde Bakteriolojihane-i Osmani açılmış ve Müdürlüğüne Dr. Maurice Nicolle atanmıştır (Beşe 1981).
Bakteriyolojihanede; 1896'da difteri, 1897'de sığır vebası ve 1903'te kızıl serumları Veteriner Hekim Mustafa Adil Bey tarafından üretilmiştir. 1910-1913 senelerinde ilk PPD tüberkülin üretimine başlanmıştır (Çavuşoğlu 2014).
1897 yılında Adil Bey'in hazırladığı sığır vebası serumları ilk olarak 1898 yılında Halkalı Ziraat Okulu'nda bulunan Kırım ineklerinde çıkan salgında kullanılmıştır.
1901 yılında ilk Veteriner Bakteriyolojihanesi açılmış ve 1902 yılında sığır vebası serumu üretimine başlanmıştır.
1911 yılında Doğu illerinin sığır vebası serumu ihtiyacını karşılamak için Erzincan'da Erzincan Serum Darülistihzarı kurulmuştur. Rusların Erzincan'ı ele geçirmesi önce Halep'e daha sonra Niğde ve Sivas'a ve en nihayetinde 1939 yılında Etlik Bakteriyoloji Enstitü'ne taşınmıştır.
Bu çalışmaları takiben ilerleyen yıllar içerisinde Türk Veteriner Hekimleri ve Tabipleri birçok aşı, serum ve biyolojik madde üretimine imza atmışlardır.
Şekil 3. Bakteriyolojihane-i Şahane'den bir görüntüler.
ETLİK VETERİNER KONTROL MERKEZ ARAŞTIRMA ENSTİTÜ MÜDÜRLÜĞÜNDE AŞI ÜRETİMİ TARİHÇESİ
İstiklal Savaşı esnasında önemli salgınlara sebep olan sığır vebası için antiserum hazırlayan Erzincan Serum Hazırlama Evi Halep'e ve Pendik'teki Pendik Sığır Vebası Hazırlama Evi Eskişehir'e taşınmıştır. Eskişehir kurumlarının düşman işgaline uğramasında dolayı iki kurum birleştirilmiş ve şu anda bulunan yerine nakledilmiştir (Çizmen 1960). Eskişehir'de Bakteriyolog Şefik Kolaylı emrinde iken sadece sığır vebası serumu üretilmiştir (Berkman 1944). Artan serum ve aşı ihtiyacını karşılayabilmek için 1926 yılında şu an Parazitoloji, Biyokimya Laboratuvarlarının içinde bulunduğu bina satın alındı, önceden ziraat ve zootekni laboratuvarları da bulunan Enstitü 'den söz konusu iki kısım da ayrılınca, sadece bakteriyoloji kısmı kalmış oldu.
Erzincan Serum Hazırlama Evi Halep'ten sonra Sivas ve Niğde'ye taşınmış daha sonra 1931 senesinde Etlik Bakteriyoloji Enstitüsü bünyesinde katılmıştır (Çizmen 1960). 1926 senesinde yoğun sığır vebası serumu ihtiyacını karşılamak için kurulan Mardin Seum Laboratuvarı da 1931 senesinde Enstitümüz bünyesine katılmıştır. Bunun dışında Etlik'de konuşlanmış ve 1929'da faaliyete başlayan Ankara Etlik Askeri Aşı ve Serum Müessesesi'de faaliyetlerini sürdürmüştür (Berkman 1944). Hayvan sağlığı ve koruyucu hekimlik çalışmaları ile batı milletlerinin yadırgadığı 1926 yılında baş gösteren sığır vebası yıkımı, Türkiye'de dokuz yıl gibi kısa bir sürede ortadan kaldırılmıştır (Beşe 1981). Cumhuriyetin ilanında yılda 1700000 TL zarar yaratan sığır vebası 1932 yılı sonunda ülkemizde kontrol altına alınmıştır (Beşe 1981).
Enstitü Müdürlüğümüzün faaliyetleri hakkında en detaylı bilgilere 1960 yılından beri yayın hayatında olan ve hala yılda iki defa basılan uluslararası indekslerde taranan bilimsel dergimiz Etlik Veteriner Mikrobiyoloji Dergisi'nden öğrenmekteyiz. Çizmen (1960)'da belirtildiği üzere 1960 yılındaki aşı üretim yöntemleri ve adetleri aşağıdaki tabloda yer almaktadır (Tablo-1 ve 2). 1960 yılında görevli fen kurulu elemanları Şekil-4'de görülmektedir.
Tablo 1. 1960 yılındaki aşı ve biyolojik ürün üretim yöntemleri (Özsoy 1960).
Sıra No | Ürün Adı | Kısaca Üretim Yöntemleri | Adet |
1. | Antraks Aşısı | Halen Max Stern | 10.000.000 doz |
2. | Koyun çiçek Aşısı | Virusunun alüminyum hidrokside adsorbe edilmesi ile canlı aşı | 4.200.000 doz |
3. | Kuduz Aşısı | Semple metodu ile keçi beyninde | 26.000 doz |
4. | Newcastle Aşısı | Komarov suşu ile canlı aşı | 4.662.550 doz |
5. | Tavuk çiçek (difteri) Aşısı | Korio-allantoidik attenüe | 824.200 doz |
6. | Keçi ciğer ağrısı Aşısı | Akciğer | 93.000 doz |
7. | Şap O Aşısı | Doğal virus suşu ile alüminyum hidrokside adsorbe ve hararet ve formolle inaktive edilmiş | 50.000 doz |
8. | Şap A Aşısı | | 8.500 doz |
9. | Şap C Aşısı | | 12.000 doz |
10. | Mallein | Sentetik Vasat | 4.900 ml |
11. | Tüberkülin | Sentetik Vasat | 5.850 ml |
12. | Distomatoza karşı Distofajin kapsülleri | - | - |
Şekil 4. 1960 yılında enstitümüzde görev yapan fen kurulu.
Tablo 2. 1960 yılında üretilen anti-serumlar (Özsoy 1960).
Sıra No | Aşı Adı | Kısaca Üretim Yöntemleri | Adet |
1. | Antraks antiserumu | - | 138.600 ml |
2. | Tetanus antiserumu | - | 71.300 ml |
3. | Kolera antiserumu | - | 9.000 ml |
Şap aşısı suşlarına 1962 yılında Irak ve Suriye'den SAT. I tip'inin Türkiye'ye bulaşması ile SAT I tip'i Walsmann ve Schmidt metodu ile hızlıca üretime başlanmıştır. Yine aynı yıl John's (Paratüberküloz) aşısı da 313 doz üretilmiştir. 1960-1962 yıllarında üretilen aşıların ve biyolojik ürünlerin üretim miktarları Tablo-3'de verilmiştir (Özsoy 1962). Özsoy (1964) yılında verdiği rapora göre 1963-64 yıllarında Max Sterne Antraks aşısının geliştirilmesi için çalışmalar yapılmıştır. Detaylı bilgi Özsoy (1964)'den elde edilebilir. 1967 senesinde toplam aşı üretim kapasitesi 24.134.065 doz olmuştur (Özsoy, 1967), 1968 senesinde ise aşı ve biyolojik maddenin yanında 372.100 doz sodyum selenit, yem katkı maddesi olarak üretilmeye başlanmıştır, 1969'da bu miktar 913.500 doz olmuş, toplum aşı üretimi ise 29.450.651 doz olmuştur. 1977-78 yıllarında Marek aşısı üretilmiş, koyun çiçek aşısı üretimi 1978'de sonlandırılmıştır. 1972'de güvercinlerde çiçek aşısına başlanmış ve ilk etapta 506.600 doz üretilmiştir.
Şekil 5. Enstitümüzden genel görünüm.
1969-1998 yılları 20 milyon doz sığır vebası aşısı üretilmiş, hastalığın eradike edilmesinden sonra üretimine son verilmiştir. 1977 yılında mavi dil tip 4 (SA BT/4 suşu ile hücre kültürlerinde hazırlanan monovalan mavidil aşısı; canlı, attenue ve liyofilize aşı) için aşı çalışmalarına başlanmıştır, 2002 yılında da PPR (Koyun keçi vebası) (Attenue Nijerya 75/1 ana tohum suşu içeren, canlı, attenue ve liyofilize aşı) aşısı üretilmektedir. Tablo-4'te son üç senede yapılan üretim miktarları görülmektedir.
Denizli ve Aydın'daki sığır vebası salgınlarından bahseden bir yazıdan bir alıntı ile durumun önemi şu şekilde özetlenebilir:
Serumun imali ve uygulanması ile veba salgınlarından telef olan hayvanların sayısı oldukça azalmıştır. Daha önce sığır vebası bulaşan 300 hayvandan 180'i ölürken serumun uygulanması ile bu oran binde 1-2'ye kadar gerilemiştir (Şimşek 2020).
Temel hayvan ve insan hastalıkları için istediğiniz zaman aşı üretebilmenin gücü veteriner kontrol enstitüleri İstiklal Savaşı'nda teşkil edildiği sırada anlaşılmıştır. Üretilen sığır vebası serumları ile hem hayvan gücü kaybedilmemiş hem de cephede gerekli olan protein ihtiyacı karşılanabilmiştir.
Tablo 3. 1960-1962 yılları arasında Enstitü Müdürlüğümüzde yapılan üretimlerin miktarları (Özsoy 1962).
Sıra No | Ürün Adı | 1960 | 1961 | 1962 |
1. | Antraks Aşısı | 8.600.000 | 7.720.000 | 6.172.000 |
2. | Kuduz Aşısı | 27.475 | 31.500 | 41.850 |
3. | Koyun çiçek Aşısı | 3.067.200 | 3.493.250 | 4.870.780 |
4. | Newcastle Aşısı | 9.585.000 | 4.706.000 | 3.290.000 |
5. | Tavuk çiçek (difteri) Aşısı | 580.000 | 304.000 | 630.000 |
6. | Keçi ciğer ağrısı Aşısı | 40.457 | 28.893 | 17.981 |
7. | Şap Aşısı | | | |
| Şap Aşısı | 86.830 | 106.880 | - |
| Şap SAT I Aşısı | - | - | 40.860 |
| Şap O Aşısı | - | - | 411.333 |
8. | Mallein | | | |
| Ham | 4.500 | - | - |
| Meblül | 45.800 | 28.790 | 94.925 |
| Tablet | 11.590 | 11.400 | 54.400 |
| İntradermik- Palbebral | - | - | 600 |
9. | Tüberkülin | | | |
| Meblül | 5.120 | 37.150 | 27.900 |
| Tablet | 2.600 | 4.600 | 3.900 |
| PPD Mammalian | - | - | 15.810 |
| PPD Avian | - | - | 14.500 |
10. | Distomatoza karşı Distofajin kapsülleri | 460000 | - | - |
11. | John's (Paratüberküloz) aşısı | - | - | 313 |
12. | Abortus equi aşısı | 12.800 | 3.600 | 3.800 |
Tablo 4. 2017-2020 (Şubat Ayı Dahil) aşı ve biyolojik ürün üretim miktarları.
Yıl | Ant Etvac (Anthrax Aşısı-Monovalan) | Etlik Ppd Bovine Tüberkülin | Etlik Ppd Avian Tüberkülin | Etlik Intradermik Sauton Mallein | Pest-S Etvac (Ppr/Koyun Keçi Vebası Aşısı-Monovalan) | Bt-4 Etvac (Mavidil Aşısı-Monovalan) |
2017 | 1.882.000 | 350.000 | 300.000 | 0 | 18.040.000 | 0 |
2018 | 1.588.700 | 400.000 | 350.000 | 15.000 | 20.040.000 | 3.020.000 |
2019 | 1.770.100 | 600.000 | 380.000 | 0 | 18.030.000 | 3.500.000 |
2020 (Şubat Dahil) | 0 | 300.000 | 120.000 | 0 | 0 | 0 |
Etlik VMKAE ülkede sığır vebası, antraks ve kuduz aşıları ile mallein, tüberkülin gibi biyolojik maddelerin tek üreticisi konumundadır. Ayrıca koyun vibriyozisi, PPR, mavidil, aşıları ile tüberküloz testinde kullanılan PPD Mammalian, PPD Avian, PPD Johnin ve ruam testinde kullanılan İntradermik Sauton Mallein gibi biyolojik maddeleri üretmektedir. Ürünler ülke genelinde kullanılmakta ve üretimin yeterli olması durumunda yurt dışına ihraç edilmektedir (Türkmenoğlu 2010).
Ord. Prof. Dr. Süreyya Tahsin AYGÜN tüm evcil hayvanlara güvenle uygulanabilen "Türk Üniversal Antrax Aşısını" bulmuş ve bu aşı 20 yılı aşkın süre kullanılmıştır. Bu aşı sayesinde uzun süre hem antraks hastalığından korununmuş hem de yurt dışına döviz olarak harcanacak kaynaklarımız milletimizde kalmıştır. Yine yaşadığı sıralarda önemli bir problem olan sığır vebası için de "dayanıklı kuru sığır vebası" aşısını bulmuştur (Osmanağaoğlu 2010).
Bahsedilen aşı ve biyolojik ürünleri Türkiye'de yerli olarak yapmayarak bizim yurtdışına sattığımız fiyatlarla ithal etmiş olsaydık 2020 yılı yurtdışı satış fiyatımızdan hesaplama yaptığımız zaman milli gelirimize katkısı kabaca 13.849.716 €'dur (=97.363.503,48 TL). Hesaplama da toptan alım düşünülerek kendi fiyatlarımız baz alınmıştır. Toplu alımlar normal olarak tek alımlara göre daha hesaplı olacaktır. Örneğin internette 50 dozluk Antraks aşısı 36,85 $'a alıcı bulmaktadır (Pipevet 2020). Bu da hesaplama da kullanılan 0,27 € birim fiyatın aslında 0,66 € olduğunu göstermektedir. Bu hesaplamalara herhangi bir salgında istediğimiz gibi özgürce cevap verebilme, aşı arama çabaları, aracı, kargo masrafları ve en önemlisi bu sırada etkilenecek hayvan ve insanlardan doğacak zararlar hiç dahil edilmemiştir.
Etlik Veteriner Kontrol Merkez Araştırma Enstitüsü 100 yıllık süre içinde insanlarda yaşadığımız Covid-19 salgını gibi salgınları hem hayvanlarda hem de zoonoz yönüyle insanlarda yaşamamamız için var gücüyle çalışmakta ve milli hasılamıza aşı alımları düşürerek, hayvan ölümlerini azaltarak ve zoonoz hastalıklardan insanları koruyarak katkı sağlamaktadır.
Başta Etlik Veteriner Kontrol Merkez Araştırma Enstitüsü, Pendik, İzmir/Bornova, Erzurum, Adana, Konya, Samsun ve Elazığ Veteriner Kontrol Enstitüleri, Şap Enstitüsü, Manisa Tavuk Hastalıkları Araştırma ve Aşı Üretim Enstitüsü yüz yıldır Türkiye hayvancılığının ihtiyacı olan AR-GE, teşhis/kontrol, aşı ve biyolojik ürün üretim hizmetleriyle milli tarım ekonomisinin lokomotiflerinden biri olmuştur.
Kaynaklar:
Anonim (2020) https://tr.euronews.com/2020/03/16/trump-covid-19-as-s-n-gelistirmeye-cal-san-alman-bilim-insanlar-na-para-teklif-etti-mi (Erişim Tarihi 17.03.2020)
Bekman M. (1940). Bakteriyoloji enstitülerinin taazzuvu (İçinde: Veteriner Tarihi), Ankara Basım ve Cildevi, Ankara, 188-198.
Beşe M. (1981) Atatürk'ün 100. Doğum yıldönümünde Türk veteriner Hekimliğinin gelişmesine kısa bir bakış, İstanbul , Evrim Ofset, 120.
Çizmen F. (1960) Dergimiz ve Enstitümüz Hakkında birkaç söz, Etlik Veteriner Bakteriyoloji Dergisi, Cilt:1 Sayı: 1, 3-9.
Löwy, I. (1994). On hybridizations, networks and new disciplines: The Pasteur Institute and the development of microbiology in France. Studies in History and Philosophy of Science Part A, 25(5), 655-688.
Osmanağaoğlu, Ş. (2010). Türk Tarihinde Veteriner Hekim Büyüklerimiz. Veteriner Hekimler Derneği Dergisi, 81(1), 3-7.
Özsoy A. (1962) Etlik Veteriner Bakteriyoloji ve Soroloji Enstitüsünün 1962 yılı Çalışmaları Hakk'ında, Etlik Veteriner Bakteriyoloji Dergisi, Cilt:1 Sayı: 6,427-441.
Özsoy A. (1964) Etlik Veteriner Bakteriyoloji ve Soroloji Enstitüsünün 1964 yılı Çalışmaları Hakk'ında, Etlik Veteriner Bakteriyoloji Dergisi, Cilt:2 Sayı: 3-4,137-156.
Özsoy A. (1967) Etlik Veteriner Bakteriyoloji ve Soroloji Enstitüsünün 1967 yılı Çalışmaları Hakk'ında, Etlik Veteriner Bakteriyoloji Dergisi, Cilt:3 Sayı: 3-4,137-156.
Pipevet (2020). https://pipevet.com/anthrax-50ds (Erişim Tarihi: 01.04.2020).
Sarı N. (2001) Turkey and its international relations in the history of medicine, Vesalius, VII, 2, 86 - 93.
Şimşek, K. Osmanlı devri Denizli'de sığır vebası: Vebâ-yı bakarî. Belgi Dergisi, 2(19), 2068-2080.
Türkmenoğlu, E. (2010). Konya Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü'nün tarihi gelişimi ve bölge hayvancılığına katkıları (Doktora Tezi, Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü), 106.
Yıldırım, Nuran "Bakteriyolojihane-i Şahane'de Veteriner Bakteriyoloji (1893-1901)", 14. Yüzyıldan Cumhuriyet'e Hastalıklar-Hastaneler-Kurumlar Sağlık Tarihi Yazıları I, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 2014.
Ҫavuşoḡlu, C. (2014). History of tuberculosis and tuberculosis control program in Turkey. Microbiology Australia, 35(3), 169-173.
Bekman M. (1940). Bakteriyoloji enstitülerinin taazzuvu (İçinde: Veteriner Tarihi), Ankara Basım ve Cildevi, Ankara, 188-198.
Bekman M. (1940). Bakteriyoloji enstitülerinin taazzuvu.pdf